Pages

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Eskişehir

Gönderen yesimkulak zaman: 05:34
Herkese yeniden merhaba :) Bugün de size yine gidip gördüğüm tek günlük kaçamağımız olan Eskişehir gezimizi anlatacağım. Eskişehir Ankara'dan hızlı trenle 1 saat kadar kısa mesafede bir yer. Nedense ben Eskişehir'i çok büyük bir il olarak hayal etmişim yıllarca. Gittiğimde küçük ve bir o kadar da şirin olduğunu gördüğümde çok şaşırdım. Bende herkesin bildiği klasik sözü söylemeden geçemeyeceğim. Evet Eskişehir tam bir öğrenci şehri :) 

İlk hızlı tren maceram olduğu için Eskişehir yolculuğu çok eğlenceli geldi bana. Eskişehir tren garında indiğinizde tren garının her yerinde Eskişehir'in broşürünü bulabilirsiniz. Gezilecek nereler var, nereye hangi yoldan nasıl gidilir her şey yazıyor. Mutlaka elinizde bir tane bulunsun çok işinize yarayacak. 
Tren garının hemen arkasında Espark alışveriş merkezi var. Biz oraya dönüşte uğradık ve çok kalabalıktı. Yine tren garının çok yakınında olan Doktorlar caddesi bulunuyor. Bütün gençlik buradaymış meğer. Sıra sıra cafeler var ve hepsi tıklım tıklım. Birde yol boyunca çok güzel heykeller. Eskişehir resmen heykel cenneti :)

Bu da o heykellerden bir tanesi

Biraz daha yürüyünce Adalar caddesine ulaşıyoruz ve yeşillikle şehrin ortasından geçen Porsuk Çayı, üzerindeki gondollar adeta bir Venedik havası yaratıyor üzerimizde. Hava çok sıcak ve ben de hasta olduğum için binemedik o güzelim gondollara birdahaki sefere artık napalım.Adalar'ı da gezdikten sonra rotamızı doğruca Odunpazarı sokağına çeviridik. Şehrin tam merkezinde Atatürk lisesi var. Oraya ulaşınca Odunpazarı'na çok kolay ulaşabiliyorsunuz.


 Bizim en büyük keyfimiz gittiğimiz yerlerdeki müzeleri tarihi yerleri gezmek. O yüzden karikatür müzesini görünce girmeden edemedik. Çok beğendik her yapılan eseri uzun uzun incelemeden çıkmadık. İzninizle birkaçını sizinle de paylaşayım.


Sağdaki sarı bina karikatür müzesi, ortadaki pembe bina ise cam atölyesiydi. Çok güzel şeyler yapıp satıyordu sahibi. Kolye uçlarından almadan edemedim :)


Çok hoşumuza giden karikatürlerden birisiydi.


Belki de önünde en uzun durduğum, en çok düşündüğüm ve duygulandığım karikatür buydu. Karikatür denilen güzel şey her zaman güldürmek zorunda değildir.




En sevdiğim çizgi film karakteridir kendileri :)






Devlet büyüklerimizi ne kadar da hoş bir biçimde çizmişler :)




Burası da Odunpazarı'nın girişi. Odnpazarı evleri diyorlar buraya. Safranbolu evlerini hatırlatıyor.

Odunpazarı'ndan yukarı doğru yürüyünce Malhatun Sokağı ve biraz daha yukarısında Kurşunlu Camii ve Külliyesi çıkıyor karşınıza. Çok büyük ve güzel bir camii. Kubbeleri ve minaresi kurşun olduğu için ismi Kurşunlu Camii. İçinde cam sanatları müzesi ve lüle taşı müzesi de var. Bir de minik bir çarşısı. Eskişehir'in güzelliklerinden birisi de lüle taşı. O kadar güzel eserler çıkarıyorlar ki ortaya hayran kalıyorsunuz. Pipo başlıkları, kolyeler küpeler, vs...



Desenler o kadar ince işlenmiş ki ustasına hayran bırakıyor. Her birini teker teker incelemek geliyor insanın içinden



Burası da Kurşunlu Camii ve Külliyesi

 Bir de meşhur çiğbörek var çok hoşumuza giden. Sakın yemeden gelmeyin :) Eskişehir'de deniz yok fakat Eskişehirliler denizin ve kumsalın tadını çıkarmanın yolunu bulmuşlar. Yapay bir sahil ve havuz yapmışlar. Çok uygun bir fiyata gün boyu sahilde güneşlenip havuz keyfi yapabiliyorsunuz. Kentpark isminde büyük bir parkın içinde bulunuyor bu havuz. Tramvayla gidebilirsiniz Kentpark'a.

Daha fazla gezmek isterdik fakat tren saatimiz yaklaştığı için çıkmak zorunda kaldık. Birdahaki Eskişehir gezimizde gezilmedik görülmedik heryeri görmek umuduyla Eskişehir'den ayrıldık. Yorucu fakat bir o kadar da eğlenceli bir geziydi bizim için.Umarım gezi anılarım sizin için eğlenceli ve bilgilendirici olmuştur. Birdahaki gezimizde görüşmek üzere.
       İyi tatiller, en güzel günler sizin olsun, yüzünüzden gülümseme hiç eksik olmasın :))

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Gezdim, Gördüm, Yaptım, Anlattım... Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos